- Şarj Durumu (SoC) Dengesizliği: Bu tür dengesizlik, bir pil takımı içindeki tek tek hücreler arasındaki şarj seviyesindeki değişiklikleri ifade eder. Bazı hücreler diğerlerinden daha yüksek bir SoC'ye sahip olabilir ve bu da pilde genel bir dengesizliğe yol açabilir. Hücre kapasitesi, çalışma koşulları veya şarj/deşarj oranlarındaki farklılıklar nedeniyle SoC dengesizlikleri meydana gelebilir.
- Kapasite Dengesizliği: Kapasite dengesizliği, bir pil takımı içindeki bireysel hücrelerin genel kapasitesindeki farklılıkları ifade eder. Üretim farklılıkları, eskime etkileri veya diğer faktörler nedeniyle hücrelerin kapasiteleri biraz farklı olabilir. Kapasite dengesizlikleri pilin genel enerji depolama kapasitesini etkileyebilir ve performansını ve çalışma süresini etkileyebilir.
- İç Direnç Dengesizliği: İç direnç, bir hücre içindeki akım akışının karşılaştığı direnci ifade eder. Hücreler arasındaki iç dirençteki farklılıklar, şarj ve deşarj özelliklerinde dengesizliklere yol açabilir. Daha yüksek iç dirence sahip hücreler, daha düşük iç dirence sahip hücrelerle karşılaştırıldığında voltaj düşüşleri ve düşük performansla karşılaşabilir.
- Kendiliğinden Deşarj Dengesizliği: Kendiliğinden deşarj, pilin kullanılmadığı zamanlarda meydana gelen kademeli şarj kaybını ifade eder. Bir pil takımı içindeki farklı hücreler, farklı kendi kendine deşarj oranlarına sahip olabilir ve bu da zamanla şarj seviyelerinde dengesizliklere neden olabilir. Kendi kendine deşarj dengesizlikleri hücre yaşı, sıcaklık ve hücre kimyası gibi faktörlerden etkilenebilir.
Optimum performans sağlamak, pil ömrünü maksimuma çıkarmak ve güvenlik risklerini önlemek için lityum pillerdeki bu tür hücre dengesizliklerini gidermek önemlidir. Pil yönetim sistemleri (BMS), tipik olarak, hücre özelliklerini eşitlemek ve genel pil sağlığını korumak için aktif hücre dengeleme veya pasif dengeleme gibi dengeleme tekniklerini uygulayarak bu dengesizlikleri izlemek ve yönetmek için kullanılır.